KISA KISA...

-- Almanya da polis, doktor ve ögretmen sehit edildigini hiç görmedik. -- Almanya dan eskiden ilaç siparişi verirlerdi, kısmen masrafını biz üstlenirdik, şimdi evlenecek çocukları için porselen yemek takımı veya elektrikli ev aletleri gibi siparişler veriyorlar ama o konuda yardımcı olmuyoruz.

 -- Almanyada dükkan önüne masa, sandalye, eşya filan koymak icin belediyeye ücret ödenir. Mal nakliyeleri için araçların parketmesi için de belirli saatler vardır. Türkiye de hala birçok dükkan sahipleri, kaldırımı ve hatta caddeyi işgal ediyor mu?

-- Almanlardan -Kim olduğumu biiyor musun ve -Faturasız kaça olur sorularını duymazdık. Sanırım, sonradan başkalarından ögrendiler.

-- Yanyana bahçeli müstakil evlerde beraber yaşadıgımız Alman komşularımız, herhangi bir nedenle bahcelerinde kebap partisi filan yapınca, çitlerden bizim bahceye geçip kebap mangalımızı alıp bize ızgara veya kebap yapıyorlar. Alkol kullanmadıgımızı bildikleri için hiçbir zaman alkol teklif etmediler. Kızımızın gittigi ve yemek yedigi bütün egitim kurumları da bizimle görüşüp yemekte nelere dikkat etmeleri gerektiğini bize sormuşlardı.

-- Almanya yı kurtuluş zannedip gelen doktorların geri döndükleri konusunda haberleri görünce kendi kendime dedim; - Cok şükür Almanya ya gelmek isteyen hiçkimseye yardım etmedim.

-- Almanya da imara açılan bölgelerde inşaatlara başlamadan önce pis ve emiz su, elektrik ve telefon gibi altyapı sistemleri hazrlanıyor. 

-- Almanya daki telefonlarımızı Türkiye de hizmete açtırmak için küçük bir miktar ücret öderdik. Ama maalesef Türkiye vatandaşlarının yurtdışından lüks telefonları getirme sevdası nedeni ile telefondan daha pahalı açtırma ücreti ödemek zorunda kaldık. 

-- Almanya da dükkanlarının önündeki caddeye kendi tabelalarını koyup da kamu malına el koymuyorlar. Arabayı parkedince birileri gelip de oraya parketmemeniz gerektigini söyleyemez. Dükkanının önündeki yaya yoluna veya caddeye ihtiyaçları varsa, belediyeye başvururlar. Belediye uygun görürse izin veriri ve işgaliye ücreti alarak müsaade eder.

-- Almanya da, kendi arazinizin beton kısmı kadarı için belediyelere yagmur vergisi ödenir. Eger yagmur suyu bir depoya yönlendiri de ev içinde veya bahce sulamada kullanılırsa, bu vergi ödenmez. Eger bahce musluğuna ara saat takılırsa ve her yıl saatın son rakamı bildirilirse, bu suyun bahcede kullanılmasından yola çıkarak belediye bu miktar için pis su vergisi almaz.

-- Gördügüm kadarı ile Almanya şimdi de Suriyeli Ezedi vatandaşlara geniş imkanlar vermeye başladı. Sanırım, onlar geri dönmeyi düşünmezler diye kendini vatansız hissedenlere daha çok imkan veriyor. Başka bir ayrıntı; neden Almanya kendi vatandaşlarının hayat şartlarınI daha çok çocuk yapmak için düzenlemiyor?

-- Muhasebeci olarak meslegimdeki eksik bilgileri tamamlamak icin kursa gittim. Oradaki tek muhasebeci bendim. Digerleri hep giyim magazasi, seyahat acentası, makine parcalari magazası, marangozluk gibi şirketleri veya işyerleri olanlardı. Isyerlerini daha bilincli sürdürmenin güçlü bir bürodan geçtigini bilen insanlardı. Içlerinde Türk yoktu.

-- Almanya Devlet Demiryolları 2022 yılının Hazirandan Agustos ayına kadar aylık 9 Euroluk bilet sundu. Bütün tren istasyonlarında adım atacak yer yok. Halk isyanlar degil; uluslararası sorunlardan dolayı fiyatı artan petrol bagımlılıgını azaltmaya yönelik bu imkanı kullanarak devletinin işlerini kolaylaştırdı. Almanlarbu uyumlu hallerini çok begeniyorum

-- Almanya ya geldigim ilk aylarda müzik kaseti de satan bir işyerinde çalıştım. Bir Alman geldi ve Alpay ın kasetini aldı.
Almanya da halk devletin polis gücünden çok çekinir

Almanya da kayıtlı ateşli silah sayısının 2021 yılında 5 Milyonun üzerinde oldugu biliniyor. Ama kavgalarda ateşli silah kullanmayı çok nadir görürsünüz.

Sahte aşı kartı yüzünden korktuğu ve çocuklarının elinden alınmasından endişelendiği için eşini ve çocuklarını öldüren baba daha sonra intihar etti.

Bir suç işleyen Alman ın hemen intihar ettigi haberleri çok görürsünüz.
Yolda giderken bir anda öndeki arabada -Dur- yazısı belirir ve yakalanan araç bir sonraki park yerine kadar bu polis arabasının peşinde kilometrelerce takip eder.

Işte bu, devletinin gücünden korkmaktır. Bence, büyük toplulukları yönetmekte böyle bir ceza sistemi de gereklidir.

Ek bilgi. Türkiye den gelen misafirlerimizin hemen hemen hepsi de sokakta gördüklerinden yola çıkarak Almanya nın bir polis devleti oldugunu söylediler.
Türkiye ye alışmaya çalışiyor

Kuşadasındayız. Sehir merkezindeki en işlek caddesinde bir ekmekci önünde ekmek almak için beklerken, çalışanlardan birinin getirdigi kasadan ekmegin biri yere düştü.

Yaşlı bir bayan eyilerek o ekmegi aldı ve cüzdanından para çıkarırken ben,- Bu davranışınıza teşekkür anlamında müsaade ederseniz o ekmegin parasını ben ödemek isterim, dedim.

Kadın aniden; -NEIN. Ben ödeyecegim. Bu ekmegi ben almazsam bunlardan hiçbiri almayacak, çöpe gidecek, dedi.

Canım teyzem. Almanya dan Türkiye ye kesin dönüş yapmış ve onlarla bir arada yaşamaya çalışıyor.

ÖNCEKI SAYFA
 ANA SAYFAYA DÖNÜS
 SONRAKI SAYFA




.