KISA KISA... -- Inşaat şirketinden emlak satın alımlarında emlagın teslimi icin o emlakta bir teslim etme - teslim alma tutanagı kayda geçer ve her iki taraf bunu imzalar. Emlak beraber gezilir, eksik ve yanlışlar tesbit edilir. Bunlar tutanaga işlenir. Ya emlagın fiyatından düşülür veya bu hatalar düzeltilir. Yüzüne sırıtarak - bizim memlekette böyle birşey yok - demezler. -- Almanlar 2023 yılında 1 milyar euro vergi ödedi. Hadi bunu da 30 ile carpsaniza. -- Almanya da motorsikletlerin araba aralarından geçmesi yasak. --Almanya da durakta duran toplu ulaşım araclarını soldan veya sağdan yalnizca yürüme yani 7 km/h hızında geçebilirsiniz. -- Almanya da kendi arazin üzerinde veya sokakta temizlik kimyasalları kullanarak araba yıkamak yasak. Yapsanız da dogaya duyarlı bir komşu bunu belediyeye bildirecektir. Devletin içme suyu yapmak için o kadar harcama yaptıgını düşününce bu suyu böyle kullanmaya insanın vicdanı da rahatsız oluyor.Ayrıca pis su vergisi çok yüksek oldugu için maddi anlamda da rahatsız eder. -- Almanya da arabanın freni patladı haberi hiç duymadım. -- Almanya da her çöp her çöp kutusuna atılmaz. Kapılar ve pencereler, lavabolar, tuvaletler, floresan lambalar, araba aküleri, yeşil atıklar ve eski lastikler inşaat atığı veya özel atık olarak sınıflandırılır. Bunları geri dönüşüm merkezine ücreti karşılıgı teslim etmek gerekiyor. Boya gibi kimyasallı atıklar için de ayrıca toplama merkezleri vardır. -- Almanya daki döner kavşaklar bir taşıtın girebilecegi genişliktedir.
Mantıklı. Cünkü bu taşıtın döner kavşaktan çıkıp girecegi cadde veya
sokak yalnızca bir taşıtlık. -- Almanya da herhangi bir olaya karışanların uyrukları hakkında bilgi verilmiyor -- Almanya da gençler, evsizlere yemek dağıtıyorlar ve bu gençler bir tane daha vermek isteyince, o evsizler: -bu bana yeter, başkalarına verin diyorlar. Acaba birçok insanın para için, mal için birbirlerinin hakkına saldırdıgı bu zamanda böyle kanaatkar oldukları için mi evsiz kaldılar, diye soruyorum kendime. -- Almanya daki internet sayfalarında şirket sahibinin ismi de yazar. Bazi ülkelerde -biz kimiz - sayfalarında boydan boya boş beleş bilgiler var ama ne şirketin vergi numarasi ve ne de sahibin bilgileri var. -- Almanya da devletin payasayı canlandırmak için halkı harcamaya zorlamasına bir örnek; eskiden normal bir teker yetiyordu. Sonra yazlık ve kışlık teker zorunlulugu çıkardılar. Sonra dört mevsim tekere izin verdiler, sekiz teker çöpe atıldı. Simdi de dağ içinde kar işeretli yeni bir teker zorunlulugu getirdiler, dört mevsim teker çöpe atıldı. Dönen rakamları hesaplayın.-- Almanya da ehliyet almak 2014 yılında 3.500 Eurodan fazlaya mal oluyor. -- Almanya da hiç kimse ne nedenle olursa olsun bir beklemede öndekilerin sırasını gasp etmez. Örnegin markette bir şişe su almıştır ama sırasını bekler. Eger önündeki arkaya dönüp bakar da -buyur sen öne geç- derse teşekkür eder ve ancak o zaman öne gecer. -- Almanya da seçimlerde oy verme işlemi pazar günleri yapılıyor. Herkes
sesiz sakin oylarını veriyor. Ne bir balon, ne bir davul, ne kavga -
gürültü…. -- Almanya da bir kamyonun orta şeritten digerini sollaması için 45 saniye süresi vardır. Sagdaki kamyondan en az 10 km daha hızlı olması gerekir.Bazı ülkelerde kamyonlar dogrudan orta şeritte gidiyorlar. -- Almanya da plastık şişelerin kapakları alttaki çembere bağlantılı. Yani kapağı açinca yine şişenin üzerinde kalıyor. Cok ince bir düşünce. Bazı ülkelerde bu kapak alttaki çembere bağlı olmadıgı için, vatandaş, bir taraftan içecegini içerken diger eli ile o kapağı zevkle etrafa atıyormuş !!! -- Almanya da vatandaşın bahçesine giren hırsız sakin sakin gezip bisiklerden en kalitelisini alıp gidiyor. Ev sahibi, video kayıtlarını alıp polise gidiyor. Ve polis bu kayıtların kendi başına sorun açacagını söylüyor. Insanların kurduĝu adalet sistemi, malı çalınanı suçlu yapacak. -- Seksenli yilların başında yangın kaçış merdivenleri kanunla mecbur edildi. Niyet mantıklıydı ama her taraf saçma sapan demirden döner merdiven doldu. Su anda aldıgınız emlakta yangin kaçış merdiveni olup olmadıgına dikkat ediyor musunuz? Almanya da müstakil evlerde bile yangın kaçış merdiveni ve çatı katlardakı pencerelerde uçakların kapılarındaki gibi yangın acil çıkış sistemi var-- Almanya da cemaat yapıp ailece namaz kılan Alman ailesi ve Türkiye de ateist oldugunu söyleyen gençleri görünce -Gün (Islam) batıdan dogacak- hadis I şerifi aklıma geldi -- Almanya doğumlu ve eşi de Alman olan bir arkadaş, Türkiye ye yerleşmek icin Ege taraflarında bir sitede ev aldı. Evi tamir ettirirken tanıştıgı çevre ve onların ticaret şekli sayesinde Türkiye ye yerleşmekten vazgeçti. -- Alman i misafir etmek ve ikramda bulunmak çok kolay. Küçük ve basit ikramlarla mutlu olurlar. Onların bu huyunu çok seviyorum. -- Almanya da otobüslerin,
kamyonların freni patlamıyor. -- Almanya da, sokaklarda yanlış parkedenler nedeni ile itfaiye ve saglik ekibi olay yerine ulaşamadıgından dolayı haftasonları büyük bir itfaiye araci gezer sokaklarda. Eger geçemezse, yanlış parketmiş araçlara ceza kesilir, gerekirse araba çekilebilir. -- Almanya da, muhasebe ve yilsonu vergi işlemleri konulu bir mesleki kursa gittim. Sınıfın üçte biri degişiki konularda işyeri açmayı planlayanlardı. Bunlardan tekstil ticareti, marangozluk yapmayı planlayanları hatirlıyorum. Bilinçli insanlar. Türk ekonomisinin sağlıgı açısından, işyeri açmadan önce böyle kursların zorunlu olmasını isterdim. -- Almanya ya 70li yılların başlarından itibaren paraya ihtiyacı olanlar geldi ve bu insanlar kazandıklarını memlekete yatırdı. 90lı yılların başında gelenlerin büyük cogunlugu yabancıların kışkırtmalarına inanmış vatana zararlı cahillerdi. Ama aslında onların bir kısmı da kazandıklarını memlekete yatırdı. 2020 başlarından itibaren -ahlağı ile ticaret yapanlar müstesna- memlekette parayı nasıl kazandıkları belirsiz insanlar bavul dolusu paralarla Almanya ya gelmeye basladı. Milyonları getirip burada market yani bir çeşit bakkal dükkanı acanların helal kazanmış gerçek işadamları olmalarına inanmakta zorlanıyorum. -- Almanya Devlet Demiryolları 2022 yılının Hazirandan Agustos ayına kadar aylık 9 Euroluk bilet sundu. Bütün tren istasyonlarında adım atacak yer yok. Halk isyanlar degil; uluslararası sorunlardan dolayı fiyatı artan petrol bagımlılıgını azaltmaya yönelik bu imkanı kullanarak devletinin işlerini kolaylaştırdı. Almanlarbu uyumlu hallerini çok begeniyorum -- Almanya da dügünde damadı havaya attılar, tutamadılar. Kolu çıktı, kaburga kemikleri kırıldı. Hayır balayını ileride yapabilir de hastalık sigortasına ne diyeceksin. Adamların sigortaladıgı havaya atılıp tutulalama adlı bir kaza yok ki !!!
| Bir uyum
sorunu; Alman ile Türkün espri anlayışı arasında fark var. Onların güldüklerine biz gülemiyoruz, bizim güldüklerimize de onlar gülmüyor. Gülebilmek için ülkenin güncel olaylarını ve tarihini filan bilmek gerekir. Cünkü birçok espri bu temeller üzerine yapılıyor. Bu bile çevrenizin daralmasına neden olabiliyor. Son yıllarda tek kişilik gösterilerle insanların gülmesi için çaba veriliyor. Ve o gösterileri yapanların arasında yabancılar çogalmaya başladı. Gülme sektörüne canlılık getirdiler. Bir kutlamada filan arkadaslarla sokakta bir hayvan veya karşı cins kostümü ile ve elinizde bira bardagı ile gezebilecekseniz, gelin Almanya ya. |
|||
Alman komşularımızın inancımıza saygı duymalarını çok ince bür düşünce olarak görüyorum ve onlara teşekkür ediyorum Bizi mangallı bir bahce muhabbetine çagırınca, bizim mangalı alıp götürüyorlar veya kendi mangallarında delikli aluminyum tabak içinde yapıyorlar kebabımızı. Eti de bir Türk marketinden alıyorlar. Ne kendi inançlarına ve ne de başkalarının inançlarına hakaret için ne bir liselisi kutsal kitabı futbol topu yaptı, ne bir üniversitelisi bir elinde alkol şişesi diger elindeki hoparlörde -Ben Allah im, diye şarkı söyledi. Ama yine Almanya da bana alkol ikram edip içmeye tesvik eden vatandaşlarımız oldu. Bir de şaka yaptıgını zannedip - Rakı içen öldü de su içen ölmedi mi? deyip güldüler. |
||||
Almanya da ev doktorum Herhangi bir hastalıkta önce ev doktoruna gidilir. Eger diger doktorlara gidebilmek için ev doktorundan havale almak gerekir. Seker hastalıgım döneminde daha sık doktora gitmem gerekti. Ilk doktor sorumluluk korkusundan pek ilaç vermek istemedi. Yani benim saglıgım degil de onun yaslar karşılında güvende olması daha önemliydi. Doktor degiştirdim. Bana sayın Ömer diye hitapettiklerinde düzeltmeye çalıştım. Benim adım Ömer soyadım degil, desem de adım ile soyadımı yanlış kullandıkları için bütün bilgiler karmakarışık oldu. Doktor degiştirdim. Kapıda bir doktorun ismi yazıyor ama içeride devamlı degişen doktorlar vardı. Muayenehanede ismi geçen doktorla görüşmek hiç kısmet olmadı. Benimle ilgilenen personel de beni dinlemek yerine inatla kendi kurallarını tekrar etmeye devam etti. Işimin çok stressli bir iş olmasının da yüksek şekere neden olabilecegini anlatamadım. Doktor degiştirdim. Burada bekleme odasından muayene odalarına demirlerle yönlendirilmiş koridordan geçiliyordu. Içerisi koyun çiftligi gibi dolu. Gittim, tansiyon ölçtüler, urin aldılar ama kann almayı unutmuşlar.Iki gün sonraya degerler hakkında doktor ile görüşmek için tarih verdiler. Gittim. Doktor bana kan ve diger degerlerin çözümlemesini yapıyor. Ve ilgincç olasn, bütün degerler hep yükselmiş. Içimden dedim, bunlar benden kann almadı ki… Aklıma bir fikir geldi ve o sonuçları diyabet doktorum da istiyor, dedim. Vermek zorunda kaldı. Meger doktor bey, üç ay öncenin kann degerlerini seyrederek iki gün önce almayı unuttukları kanın degerleriymiş gibi anlatıp duruyor. Doktor degiştirdim. Simdiki doktorum Türk. Bununla iyi anlaşiyoruz |
||||
|