KISA KISA...

-- Almanya da mahalle ve ilçelerde her yıl sokak eglencesi düzenlenir. Yeme ve içmenin yanısıra marangoz, ekmekci gibi zanaatkarlar hünerlerini sergiler, mahalle sakinleri birbirlerini görüp selamlaşır.

-- Almanlar beklenmedik iyilikleri kabullenmekte zorluk çekerler. Durup dururken neden iyilik yapıyor, düşüncesine girerler. Spordan gelirken otobüs durağında bekleyen 18 yaşlarındaki üç genci arabaya davet ettim.Yol boyunca düşünüp durdular. Biri, ürkek bir sesle neden arabaya aldıgımı sorunca ben de -iyilik yapmak bu kadar mı tuhaf - dedim

-- Almanya, Avusturya ve Isvec ülkeleri dünyaya pek göstermeden Alman ülkeleri birligi olarak diger konularla beraber dilde birlik çalışmaları yapıyorlar. Dilbilgisi kuralları her üç ülkede de aynı uygulanıyor.

-- Almanya da maaşlı çalışan birinin maaşının yarıdan fazlası kesintilere gidiyor. 1 Euro çalışma gelirinden ortalama 53 Cent kadarı sigorta ve vergi kesintilerine gidiyor ve 47 Cent kadarı  kalıyor. Maaşlı çalışmayan yani diger serbest meslek gibi yollardan para kazananların da kazancının vergi oranı da yüzde 45 e kadar çıkabiliyor.

-- Bazı ülke insanlarının hayran oldugu bir Avrupa ülkesi olarak Almanya da sokakta sahipsiz gezen bir kedi veya köpek görmedim. Sanırım başıboş gezen sahipsiz hayvanlar daha halkı bilinçlenmemiş ülkelerde görülüyor.

-- Almanya'da kilise vergisi ödeme yükümlülüğü vardır. Kilise vergisi, bir kilise cemaatinin üyelerinden alınan bir vergidir ve kilisenin ve tesislerinin masraflarını finanse etmek için kullanılır. Federal eyalete bağlı olarak, gelir vergisinin yüzde 8-9'una tekabül eder ve vergi makamları tarafından doğrudan ilgili kiliseye ödenir. Bununla birlikte, kilise vergisi ödeme yükümlülüğünün otomatik olmadığını ve herkesin bir kiliseye üye olmak ve dolayısıyla kilise vergisi ödemek isteyip istemediğine kendisinin karar verebileceğini unutmamalıdır.

-- Almanya da herhangi bir denetim yapan güvenlik güçleri, ilgili vatandaştan başkasinın yaklaşmasına müsaade etmez. Ve güvenlik gücüne - Sen diye hitap edilmez. Eger örnegin radar kontrolü varsa, radar aracını kullanan görevli, gelen mektupta şahit olarak geçer. Araç ve alkol kontrollerinde bir görevli soför ile görüşürken digeri de öbür tarafta eli silahında bekler.

-- Almanya genelinde 2.800.000 Türk asıllı yabancı nüfusundan bahsedilmektedir. (2021) Ama bana göre bu rakamların hepsi yanlıştır. Cifte vatandaşlari her iki taraf da mı sayıyor? Türkiye ye zararlı unsurlar da mı Türk nüfusu olarak sayılıyor?  Almanya da doganları kim hangi tarafta sayıyor onun da bilinmesi gerekir. Bu arada Türk nüfusunun en yogun oldugu Berlin de bu rakam aşagı yukarı 230 000 civarındadır.

-- Almanların büyük bir çogunluğu kendi dinlerini bilmiyorlar, araştırmıyorlar, ögrenmiyorlar. Görüntülü sosyal medyada da bulacagınız örnekler var. Yaşlılar bile olumsuz olan her ayetin, önyargıdan dolayi, Kur an ı Kerim ayeti olduğunu söylüyorlar.

--Almanya da insanlara kann grupları söylenmez. Birçok insan bu nedenle kan grubunu bilmez.

-- Almanya Filistin i devlet olarak tanımıyor. Filistinliler in belgelerdeki kayıtları -Vatansız- olarak geçiyor.

-- Almanya da diyelim evinize kombi bağlatmak istiyorsunuz.  Size bir fiyat teklifi hazırlarlar. Icinde bütün parçalar tek tek listelenir. Hatta küçük baglantı parçaları da toplu bir kalem olarak hesaba eklenir. Yani siz, yapılacak işi ve kullanılacak parçaları önceden bilirsiniz. Ve bu teklifin fiyatı 15 gün sabit kalır.

-- Almanların hafta tatili, dini açıdan kutsal ibadet günü olan Pazar günüdür. Türkiye nin hafta tatili neden Pazar günü?

-- Almanya daki Volkswagen in anlamı halk arabasıdır.Cok düşük maliyette üretildi, halk da orası eksik burası eksik demeden aldı, kullandı ve bu sayede bir dünya markası oldu. Bunu başka ülkelerin halkları yapıyorlar mı acaba?

-- Almanya da kimligi, belgeyi, parayı tomarla cebinden çıkaran bir Alman görmedim. Kılıf, cüzdan ve çanta kullanmak, evlerinde de aile ile ilgili belgeleri dosyalamak Almanların güzel bir alışkanlıgı.

-- Almanya da belediyemiz meydanı yaptı, şehir içi merkez otobüs duraklarını yaptı, belediye binasını  yaptı, yol yaptı, … Bir köşede inşaatı veren ve alanın bilgi tabelası vardı. Belediye başkanı hakkında bir yazı, bir reklam, bir tabela yoktu. Bazi ülkelerin birçok belediyesinde boy boy ışıklı ışıksız posterler ve örnegin şöyle bir yazı - Size hizmet için variz - Hizmet edeceksin tabii, onun için yetki verildi, maaş alıyorsun, bizi mihnet altında bırakman çok yersiz, demek isterdim.

-- Bazı vatana zararlı grupların gazı ile Almanya ya gelen genç doktorların büyük bir kısmı, hastanelerde hemşire gibi çalıştırılmaktan şikayetciymis.

Türkiye den 2020 yılında gelmiş biri, Almanya daki Türk nüfusunu sordu.

Dedim; -Neye göre?

Nüfusu tesbit etmek için Türkiye den gelenler ve burada doganların Türkiye Vatandaşının genel kültür ve yaşam tarzına uygunlugu baz alınıp ona göre saymak gerekir.

Gerek Alman ve gerekse Türk makamlar belirli bir rakamda buluşamıyorlar. Örnegin Almanya , Alman Vatandaşlıgını almiş olanları Türk Vatandaşı olarak saymıyor. 2019 yılında 1,5 Milyon Türkiye Vatandaşı var, diyor. Ama Türkiye tarafı 2,5 Milyon Türk Vatandaşından bahsediyor. 4 Milyon oldugunu söyleyenler de var.

Yukarıda da söyledigim gibi, benim için önemli olan, bu insanların kendini ne kadar Türk hissettikleri. Cocugun ebeveylerinden biri Türk digeri Alman veya diger ülke insanlarından ve çocugun ismi Türkçe.

Haberlerde de hala bulabilirsiniz. Hani Almanya da birileri resim sergisi açmıştı da Türkiye Cumhuriyeti Cumurbaşkanını muz ile edebsiz bir şekilde resmetmişti. Iste ben o gerçek Türk sayısını tesbit etmek için bu sergiye götürür, verecegi tepkiye gore ayırırdım.
Almanya daki evlerde de ateşli silahlar var

Almanya da da örnegin  2019 yılında Ateşli Silahlar Kayıt Merkezine kaydedilmiş  956.000 kişiye ait toplam 5,4 Milyon ateşli silahlar ve müştemilate oldugu bilgisi, ilgili merkezin sayfasında da bulunabilir. Bildirilmemiş olanlar da varsa, 6 Milyon desek bu da 85 milyon Alman nüfusunun yaklaşik yüzde 8 ine denk gelir.

Ama kimse ev basıp koca aileyi taramıyor, trafik kazasında belinden çıkarıp rastgele ateş açmıyor….

Gerçi Almanya da insanların, devletin  sicil kayıt sisteminden korkusu var.

Bir de dönüp memleket haberlerine bakıyorsunuz.

Maalesef, seyredilen filmlerin etkisinden midir, insanlar çok yer degiştirdigi için zaten tanımıyorlar psikolojisinden midir bilmem ama belde silah taşımak bir kariyer meselesi oldu. Hele bu silah bir de cehaletle aynı vücutta birleşince…Silah kullanma oranının kitap okuma oranı ile ters çalıştıgı kanaatindeyim. Cahil insan korkmaz, denilir.
Herşeyi kalıbına uygun yapmak lazım

Cekoslovakya Devleti, Avrupa daki  Vatandaşlarımızın yastık içlerinde, çorap kenarlarında, arabaların yan duvarlarında  Türkiye ye götürmeye çalıştıkları paraları yakalama işinden çok güzel para kazanıyor.

Sınırlarda gümrük kontrollerinde yakalattıgınız milyonlarca dövizi gören Almanya da bu paralar üzerinde kontrol kurabilmek için çalışmalar yapmaya başladı.

Örnegin sosyal yardıma başvuru formlarında Türkiye deki malvarlıgı veya diger maddi birikimleri de soruyorlar. Dogrudan sormuyorlar. - Yurtdışında, örnegin Türkiye de banka hesabınız var mi? -- gibi dolaylı imişcesine soruyorlar.

Yıllık gelir vergisi denkleştirmelerinde de Türkiye deki malvarlıgı, emeklilik geliri filan da bildirilmeli, diye herkesin duyacagı şekilde uyarıyorlar.

Unutmayın, Almanya da yanlış yapmana uzun süre müsaade ederler ki, düzeltmek için geriye dönüş imkanın olmasın. Onun için herşeyi yakışan şekilde yapmakta fayda var.
ÖNCEKI SAYFA
ANA SAYFAYA DÖNÜS
SONRAKI SAYFA




.