KISA KISA ... -- Allah ım; sahibinin bile corona döneminin geçmesi ile ilgili bir yorum oldugunu ima ettigi söyledigi bir müzik parçasını bile yıkıcı siyaset gözü ile yorumlayanlara birakma bu güzel Vatanı. Her müzik parçasını, tiyatro gösterisini hiç ilgisi yokken siyasi ima olarak yorumlama cehaletine bir son vermeleri için Sen yardm et. -- Cocuklarımıza, özellikle erkek çocuklarımızq, özgürlüklerinin
başkalarının özgürlüklerinin başladıgı yere kadar oldugunu,
başkalarının mekanlarına izinsiz girmemeleri, onların esyalarına izin
almadan dokunmamaları gerektigini ögretmemiz iyi olur. -- Eskiden zevk ile kızılderili katleden kovboy filmleri seyrederdik şimdi bütün dünya Türk dizilerini hayranlikla izliyor ve çok güzel Türkçe ögreniyorlar. Allah sebep olan yöneticilerimizi ve bu dalda çalışanlarımızı korusun. --
Rahmetli dedem cebinden çıkardıgı parayı sayarken de dürüm gibi
yemekleri yerken de arkasını dönerdi. O zamanda paraya ulaşmak
zordu. Belki de ondandır dedelerimizin bu tarzı. Dedem; Olmayanların
canı çekmesin,
onların yanlış birşey yapmalarına neden olmasın, sen de günaha
girmeyesin, derdi. Simdi nasıl yapıyorlar ? -- Insanlar sag iken malları paylaştırsalar ve mesela banka hesabına ve tapuya …yaşarken bana ölünce çocuklarımdan şuna ait… şeklinde şerh ekletse de miras için birbirini vuran kardeş haberleri görmesek. -- Cinsiyetleri bozma çalışmaları bence insanların cinsel formunu bozmak, onların aile kurmasını engellemek ve yalnızlaştırmak için yapılıyor. -- Arapca yazı düşmanlıgının nedenini ve kaynagını bilen birilerine rastlamadım. Sokaklarda gezerken de birçok işyerinin isminin Avrupa dilleri oldugunu gördüm. Hele konuşmalarda araya Avrupa dillerinden yeni yeni kelimeler ekleyenler var ya…-- Paranın kalpleri zehirledigi bu kapitalist sistemde vicdanları kontrol eden ve sert tedbirlerle insani sınırlar içine getiren yaptırım gücü olması kanaatindeyim. -- Alzheimer, kalp sorunu olan, zihinsel veya fiziksel yetersizligi olanlar icin konum takip çihazlı saatler kullanılmalı ve bunları hastalık sigortaları bedava vermeli. Nihayetinde insan sağlığı için lazım. -- Simdi insanlar kalabalık içindeki acı yanlızlıklarını izole etmek için kedi, köpek besliyor. Bu hayvanların görevi bu degildi. -- Sağ iken kendisine ikram edilmesi düşünülmeyen adam ölünce cenazesinde yemekler, kırkında tatlılar filan ikram edilmesini yadırgadıgım zamanlar da oluyor. -- Ortaokul yıllarında (1978 - 1980) küçük bir tonavidam vardı. Ucuna pamuk sarar kulak temizlemek için kullanırdım. Keşke onu tek kullanımlık hale getirip üretebilseydim. Bazşeyleri insan yillar sonra görüyor. -- Milli ve dini degerlerimizden gelen güzel alışkanlıklarımızı hızla kaybediyoruz. -- 35 milyon silahın 30 milyonunun ruhsatsız oldugu söyleniyor. Yani her üç kişiden birinin silahı var. Hele bud emir parçası bir de cehalet kafası ile buluşunca. Ağlanası bir tesbit. -- Türkiye de halkın huzurunu bozdugu için arananların listesini www.terorarananlar.pol.tr sayfasında bulabilirsiniz. -- 8 Milyonluk Isvicre nin %46 sında silah var ama en düşük suç ortalamasına sahip. -- 31 Ocak 2004 tarihinde Türk lirasından 6 sıfır atıldı ve 1 milyon lira 1 YTL oldu. Yıl olmuş 2022 bu milletten hala eski para üzerinden hesap yapanlar var. Ben anlamakta çok zorlanıyorum. -- Özcekim
görselleri ile başlar ve belki de narsizme (özsevicilige) kadar
gider ve insan topluma aykırı bir hayata dogru gidebilir. -- Büyük şehirlerden birinde yaşayan ve -Hizmet vermiyorlar ama karşı partiye de oy vermemek için hala bu partiye oy veriyoruz- derken gerzek gerzek gülen birini düşünün. işte onu ben gördüm ve ürktüm. Dagdaki çobanın oyunu hakir görmüşlerdi. Ben o çobana kurban olurum. | Komşuları bağlayan duvar taşı Benim çocuklugumda Gaziantep de hayatlı ev denilen bahçeli evler vardı. Ben de öyle bir evde yaşadım. Anneannemlerin komşu ile aralarında duvar vardı. Herbir taşı yaklaşık 50 ye 75 santim sarı taşlardi ama bu duvarın bir taşı sabit degildi. Itince öbür taraftan çıkardı. Hep merak ederdim. Bir gün komşuda mevlüt vardı. Ama mevlüt için yemek yapımı için bütün düzenek anneannemlerde ve o sabit olmayan duvar taşının önnde kurulmuştu. Meger bu taş bilerek sabitlenmemiş. Bir komşuda dügün, kina, mevlüd, cenaze olunca bu duvar taşını çekip servis penceresi olarak kullanıyorlarmış. Meger bu duvar komşuları ayırmıyormuş, aksine bağlıyormuş. Bir de şimdiki komşuluk ilişkilerini gözlemleyin. Hazır yeri gelmişken, bir ek yapayım. Bir komşuda da nikah sonrası eglence vardı. Teyzenin biri, ben dahil birkaç çocugu bir komşuya gönderdi ve onların ambar odasındaki sinileri ( yani büyük bair tepsileri) alıp gelmemizi söyledi. Zaten kapılar hep açık oldugu icin, gittik alıp getirdik. |
|||
Kücük
gruplara ait olma ihtiyacının bir nedeni de, kendini güçsüz
hissetmektir. Gruplara aidiyet bir grup terapisi etkisi yapar. Kendini yalnız hissetmemek lazım. Cevremde her kim olursa olsun, başkaları ne kadar yardım ederse etsin, kendi ihtiyaçlarımı karşılamak için yine kendim emek harcamalıyım. Ve bilinmesi gereken en önemli şey; onlar da tek başlarına kendi kendilerine yetemeyen insanlar ki; birbirlerinden yardım umuyorlar. Tek başına daha da kuvvetli oldugu hissini kaybetmemek lazim. |
||||
Telefon kullanma tarzınız sizin hakkınızda bilgi verir Bazıları vardır; Sabit numaralari hep kapalıdır. Internet ile çalışan özellikleri açıktır. Belki de her gittikleri yerden wlan şifresi isteyip duruyorlardir. Ben, böyleleri ile ticari ilişkiye girmem. Ya para ile sorunu vardir ya da her zaman yokolmaya hazır bir hali vardır. Bazıları vardır; Normal telefon ayrı, internet telefonu ayrıdır. O şahsı telefonunuza iki defa kaydetmeniz gerekir. Yeni telefon almak için numaralarını da degiştirmek zorunda olanlardır bunlar. Bence bunlar da istikrarsizlık belirtisidir, bana güven vermez. Bazıları vardır; onun numarasını yıllar önce kaydetmişsinizdir. Hala o numaradadır. Işte bunlar en güvenli olanlardır. Ucuz düşünceli degilllerdir. Üç kuruşluk yeni bir telefon için halıhazırdaki numarasını degişmemiştir. Ben bunlarla dostluk ve ticarette sakınca görmüyorum. |
||||
Ögretmenimin siyasi bakış açisını anladınız mi? Ortaokul yıllarımda ögretmenlerimizden birini siyasi düşüncesinden dolayı görevinden uzaklaştırdılar. O da yolun karşı tarafındaki köşede kuruyemişci dükkanı açtı. Kendisini, duruşundan dolayı çok severdim ve hep ugrardım yanına. Kabukluların kabuklarını yere atmamak şartı ile kuruyemiş ikram ederdi. Ben kuruyemiş, gazete, içecek satıyorum. Aslında bunlardan her birini bir dükkan satmalı. Içecekleri içecek dükkanı, gazeteyi gazeteci, kuruyemişi kuruyemişci dükkanı satmalı. Eger bunların hepsini bir dükkan satarsa, dükkan sahibi geçimine yetecekten fazla para kazanacak, fazlasını bankaya, emlağa filan yatırıp atıl hale getirecek. Ama her birini ayrı bir dükkan satarsa, her üç dükkan da geçinecegi kadar parayı kazanır ve ihtiyaçlarını karşılamak için harcar. Böylece para atıl kalmayacak, piyasada hep hareket halinde kalacak ve katma deger oluşturacak. Cok şahane bir bakış açısı. Tam bir sosyalist bakış açısı. |
||||
|
||||
|