KISA KISA...

-- Komedi ve film piyasasindaki şahısların ülke olaylarını hiciv yolu ile gülmece konusu haline getirmeleri normal, fakat bu serbestiyi tek taraflı ve ülke huzurunu bozacak şekilde kullanmalarının cezai işleme tabii tutulması gerektigi kanaatindeyim.

-- Bazen Türkiye dekilerle ticari konularda görüşmelerimiz oluyor. Her görüşme sonunta nasihat ediyorum; -Özgüveniniz boyunuzu geçmesin. Herkes ve herşey ikame edilebilir, siz veya ürününüz tek değil. (Ikame: onun yerine başka biri konulabilir.)

-- Ögrenmenin üc yolu vardir 1- Taklit en kolay yoldur ve dogrulugu süphelidir 2 - Deneme yolu eziyetlidir ve masraflıdır, yanlış yol ise zaman kaybıdır ve zararlı sonuçlar verebilir. 3- Düşünme yolu ise; ön planlama ve yeterince bilgi toplama ile amaca güvenli, hatasız ve masrafsız ulaşmanın en güzel yoludur.

-- Temiz yürekli insanların sayısı çok daha yüksek ama onların suskun ve sabırlı kalmaları iyi olmuyor, hainler ortalık boş zannediyor.

-- 06.02.2023 Saat 04:17 ..... Benim kalbimde bu tarih, büyük deprem faciası olarak degil; daha fazla para kazanmak isteyenlerin canlara kıydıgı, yuvaları dağıttıgı bir tarih olarak kayıtlı kalacak.

-- Bu hayattan giderken küsenler çok oldu. Zeki Müren in son eser olarak yazıp okudugu - Kahır Mektubu- nu dinlemenizi rica ederim.Onuda mı küstürdük giderken? Biz kendi içindeki ince kalplileri küstüren bir toplum mu olduk?

-- Türkiye de kitap okuma sayılarını siz araştırın ki; acı gerçegi gördügünüzde inanabilesiniz. Cocuklarınıza, onların özel günlerini kutlamak için,  oyun konsolu, tabanca filan yerine yalnızca kitap alabilecegi hediye kuponları veriniz.

-- Sosyal medya denilen mecrada mikrofon ellerinde gezip soru soranların bu çalışmalarının denetim altına alınması ve yasal sınırlar konulması şarttır, kanaatindeyim.

-- Ülkeler silah yıgıp ülkelerini uzay boşlugunda genişletebilir mi, yoksa orada bütün insanların söz hakkı var mı?

-- Istiklal Marşını "korkma sönmez bu şafaklarda yüzen alçak" diye okuyanları, ziyarete geldigi şehrin adını unutanları.... kendine klavuz alanlar benden uzak olsun.

-- Allah ım! Vicdanı para sevdası ile zehirlenmişlerin kötülüklerini kendi başlarına ver. Depremde çocukların yalnızca kolu, ayagı kesilen çocukların gelecek hayallerini, ümitlerini, evlilik rüyalarını, iş hayat hesaplarını  da kestiler. Para sevdaları kendi başlarını yesin.

-- Bence; insan sevgisini taşıyamayan kalpler, hayvan bitki sevgisine yönelir. Cünkü hayvan bencil emirlerimizi dinler ama insanı ikna etmek gerekir, hayvana yem verirsen itaatkar olur ama insan sevmek daha çok fedakarlık ister. Hayvanı seveceksin ama bunu insan sevgisini ikame edecek seviyeye getirmeyeceksin. Sonra insani ilişkileri unutursun

-- Fakir, her zamanki gibi, kanaatkar ve şükreden. Aglayanlar ise; serpme kahvaltı yiyenler, yurtdışinda tatil yapanlar, bir telefon için başka ülkelerde kuyruga girenler….

-- Bizim çocukluğumuzda ayakları uzatıp otururken sol ayağı sag ayak üzerine attırmazlardı. Yani ayakları uzatıp otururken bile ibadet vardı, Allah ı unutmamak vardı.

-- Türkiye den bir arkadaş ile telefon görüşmemizde konu yine hayat pahalılıgına geldi. Arkadan 15 - 16 yaşlarindaki oglu; -amerikada bir arabanın deposu 200 TL benzin ile doluyormuş, dedi. Bu genclere Vatan nefreti aşılandı ama hiç kimse itiraz etmeden bu beyin yıkama saldırısına hem kendisi teslim oldu hem gençlerin teslim olmasına müsaade etti.

-- Allah ım Kızıl Elma ya ulaşmamız için 5 yıl daha süre verdigin için şükürler olsun. Sen yöneticilerimizi koru.

-- Allah, görmek istedigi yaşam tarzını ihlal eden insanlara, peygamberler aracılıgı ile tekrar tekrar hatırlatma yaptı. En son olarak da Muhammed (SAV) aracılıgı ile Kur an ı Kerim i gönderdi ve bu son kitap dedi. Gerçekten de ondan sonra yani  1 500 yıldır hiç kimse Allah in peygamberi oldugunu iddia edip bir ıspat getiremedi. O zaman, Kur an i Kerim ve onu gönderdigi elçi gerçek.

-- Damperi açık unutulan kamyonların köprülerin altında kazalara neden olmasını engellemek için örnegin damper tam inmedigi sürece gaza bassan da arabanın hareket etmedigi küçük bir sistem eklenebilir.

-- Özellikle turizme açık küçük ilçelerde binaların duvarlarından daire kapılarının üzerine kadar her yerde inşaat şirketinin ismi yazılıyor. Bunun rekabet kurallarının aykırı olduguna inanıyorum. Ayrıca  üzerinde asılı oldugu binalara bu şirketlerin kira vermesi gerekmez mi?

-- Turistik ilçelerde herkes emlakçı. Lokantacı, pastaneci bile. Kartların bir tarafında asıl işdalı, arkasında emlak işi ile ilgili reklamlar… Lütfen emlak alırken dikkatli olun.Hani bu işdalında uzmanlık belgesi filan….

-- Kavganın, düşmanlıgın bile bir usulü, edebi vardır. Ben tahminen 10 yaşında iken rahmetli küçük dayımın arkadası Hüseyin bir kahvehanede kavga etmiş. Kavgada sandalye kullanmış. Bütün arkadaşları Hüseyin e bir süre küstüler.  Meger kavganın rajonunda karşının kullandıgı silahtan daha büyügü kullanılmazmış. Yıllar sonra bir dizi filmde de işlenmişti bu konu.

-- Ümit üçlemesi; Döviz bürolarının kaldırılması, sigorta şirketlerinin tamamen yerli olması, alınan emlakların ilk 10 yıl içinde satışının yüksek oranda vergilendirilmesi.

-- Ne demek „ z kusagı“ ? Türkiye nin sonu mu, Türkün yokoluşu mu?  100 yılını tamamlayan bu Vatan ın yeniden doguşundan rahatsz olanlar mı var yoksa? Moral bozmak isteyenler mi var? Z kuşagı degil; YENIDEN A KUSAGI Ama kendisini bu gruba sokanlara karşı ayaga kalkıp da ber genç; - Ne demek z kuşagı? Biz bu Vatanın sonu muyuz? Kim taktı bize bu ismi, bir bakalım, onu bir tanıyalım….. demedi. Bu soruyu en azından kendi kendisine sormayan bebeleri ciddiye alıp da dinleyemiyorum..

Emanete hıyanet etmek için ugraşıyorsun ama

Bu Vatan bize canlarını feda etmiş dedelerimizden ve gelip bu Vatan da huzurla yaşamak isteyen torunlarımızdan bize emanet.

Cumhurbaşkanlıgı forsundaki 16 küçük ve bir büyük yıldızların anlamını iyi kavramanın ve bu devletlerin neden battıgını araştırmanın bazı konulara bakış açımızın düzelmesine yardımcı olacagı kanaatindeyim.
Terörist, patlayıcı, uyuşturucu taşıyan araçlar nedeni ile halkın can güvenligini düşünen devlet taşıt camlarının karartılmasını yasakladı.

Simdi neredeyse bütün taşıtların camları simsiyah.

Birgün o siyah camların arkasında kalp krizi geçireceksin ama kimse göremeyecek, bir akrabanı kaçıracaklar ama yardım isteyemeyecek, dükkanını soyacaklar ama eşgallerini tarif edemeyeceksin,

Arabanın içinde biri kalp krizi geçirecek de dışarıdan yardım isteyecektir de kimse görmeyecektır,...

Ayrıca bu, hırsızları daha da meraklı hale getirecektir.

Bence en tuhafı ise;böyle bir konuda, fitnelerin tuzagına düşerek, devlete itaatsizlik.
Bir insanın kişiligini ve diger insanlara karşı davranışlarını etkileyen üç temel öge vardır;

aile,
iş ortamı,
sosyal ortam.

Aile içindeki yaşam tarzı, insanların dış dünyaya karşı davranış biçimini etkiler. Onun için psikologlar önce çocukluk dönemini sorarlar. Eger birden fazla çocuktan ilgi görmeyen tek çocuk iseniz bu iyi degil. Eger beklenen cinsiyetin zıttı olarak dogmuşsanız bu da tehlikeli olabilir.Tek çocuk olmak da şımarık yetıştirilme tehlikesi dogurur……

Iş ortamında yönetici durumunda iseniz herkes sizin karşınızda saygı duyar, söylediginizi yapar, fikirlerde hep sizin dogru oldugunuzu kabullenmek zorunda kalırlar. Fakat işyerinden çıktıgınızda bu rütbeden de çıkamazsanız dişarıda sorun yaşarsınız. Emekli olan asker ve polislere sivil hayata uyum konusunda psikolojik destek verirler…..

Sosyal ortam yani arkadaş grubunuz içinde, onların alışkanlıklarına, inançlarına, yaşam tarzlarına saygı duymak yerine onları sizin düsündügünüz tarzda yaşamaya zorlarsaniz çevrenizi kısa sürede kaybedersiniz…..

Hele bir de bu üç ortamın etkileri birbirine karışırsa kişilikte büyük sorunlar olacaktır.

Bu konu daha da geniş kapsamlı irdelenebilir ama anlayan için bu kadar da faydalı olacak kanaatindeyim.

Insanlarla bir arada iken -BEN- demeyeceksin. Sana göre sen haklısın. Onlara göre haklı olmayabilirsin. Onlarda da birer -BEN- var

Ayarı bilmek lazim.
Kutuplarda namaz vakti nasıl hesaplanır?

Bu soruyu soran genç kardeşim, sen ne zaman kutuplara gideceksin de orada namaz kilacaksın? Bu soruyu sormaktaki amacın ne?

Binyıllar önce zaman hesaplarını yapmış insanoglu o işi halletmiştir. Zaten artık cep telefonunda her dilden namaz saatlerını her yer için bulabiliyoruz.

Onu boşver de, eger amacın bir Yaradanı aramaksa aynaya bak. Iki kulagın arkasında birer damla su var, su terazisi görevini yapiyor da vücut duruşunu ayarlıyor. Etten yapılmış gözler fokus hesabı yapıyor da uzagı yakını görmene neden oluyor. Ayak parmaklarının her biri sen hiçbir hesaplama yapmadan vücut eğimini kendiliginden hesaplayıp dengeliyorlar.  ……

Onu da boşver onlarda yalnızca kalbe bak. O et parçasında kurulmuş elektrik santralıne bak. Hanı bazen insanların bu dünyayı gereginden fazla dert etmesinden dolayi çalışma sorunu olunca doktorlar metalden filan kalp pili takıyor ya. Işte oraya bak. Ona cevap aramak bile insanın imana gelmesine neden olmalı !!!


ÖNCEKI SAYFA
ANA SAYFAYA DÖNÜS
SONRAKI SAYFA




.